Rabbimiz (c.c.)’in, Ahzab suresinde (40. ayet) “Muhammed, adamlarınızdan hiçbirisinin babası değildir; fakat o Allah’ın Resûlü ve Nebilerin sonuncusudur. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.” buyurması, bununla beraber Muhammed Mehdi’nin nebi vasfıyla zuhuru, insanlık için bir imtihan vesilesi olmuştur. Muhammed adı, hem Peygamberimiz (s.a.v.)’in hem Mehdi (a.s.)’ın Rabbimiz (c.c.) katındaki adıdır. Rabbimiz (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de Muhammed adıyla, bir isimle iki şahsa; zahirde Peygamberimiz (s.a.v.)’e, batında Muhammed Mehdi (a.s.)’a işaret etmiştir. Bu ALLAH’ın (c.c.) mucizesidir. “Muhammed, Allah’ın Resulu” buyururken Resul olan Muhammed; Muhammed Mustafa’ya (s.a.v.) ve “Nebilerin sonuncusudur” buyururken de Nebi olan Muhammed; Muhammed Mehdi’ye işaret etmiştir. “Kıyamet yaklaştı, ay yarıldı” (Kamer 1) ayetinin sırrıyla; Peygamberimiz (s.a.v.)’in ayı ikiye yarma mucizesi, yukarıda bildirilen ayetin (Ahzab 40) sağlaması hükmündedir.
Peygamberimiz (s.a.v.)’in ayı (bir ayı) ikiye yarma mucizesi, peygamberliği ikiye ayırmasına işarettir. Peygamberimiz (s.a.v.); yarılan ayın ilk yarısı Resul olan Muhammed, Muhammed Mehdi (a.s.); yarılan ayın ikinci yarısı nebi olan Muhammed’dir. Nasıl ki ay güneşten aldığı ışığı dünyaya yansıtıyorsa, peygamberler de Rabbimiz (c.c.)’den aldığı vahyi (nuru) insanlığa yansıtan elçilerdir. Peygamberimiz (s.a.v.)’in başka bir cismi değil de ayı yarması ve ikiye yarmasının hikmeti budur. Peygamberimiz (s.a.v.)’in; hicret esnasında, Medineliler tarafından “aydoğdu üzerimize” sözleriyle karşılanması da bunun ispatıdır. Peygamberimiz (s.a.v.)’in işareti ile ayı ikiye yarması gibi bugün de Rabbimiz (c.c.)’in vahyiyle, Muhammed Mehdi; ilmiyle ayı ikiye yarmış, mucize yeniden tekrarlanmıştır , Muhammed Mehdi as’ın nebi vasfıyla zuhuru ile de fiili olarak mucize tamamlanmıştır.
Rabbimiz (c.c.)’in Muhammed Mehdi as’a bildirdiği bu delillerin tamamı, Muhammed Mehdi as’ın,Allah’ın halifesi olduğunun ve Peygamberimiz (s.a.v.)’i tasdik eden bir nebi olduğunun ispatıdır. Şahit olarak ALLAH (c.c.) yeter.
Nasıl tevrat zahirde Musa (a.s.)’a, batında Harun (a.s.)’a indirilmişse Kur’an-ı Kerim de zahirinde Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.)’e, batında da Muhammed Mehdi (a.s.)’a indirilmiştir. Yaklaşık 1400 sene önce Peygamberimiz (s.a.v.)’e peyderpey vahyolunan Kur’an, bugün de Muhammed Mehdi’ye ilmiyle peyderpey vahyolunmaktadır.