Rasuller ve Nebiler hem Rabbimiz’in cc vahyiyle hem de Rabbimiz cc tarafından indirilen ayetlerle hareket ederler.
Peygamberimiz sav, Peygamberliğe başlamasından itibaren yaklaşık onüç buçuk yıl (hicretten 16-17 ay sonrasına kadar) Rabbimiz’in CC vahyiyle, kıble olarak Mescid-i Aksa’ya yönelmiştir. Hicretten 16-17 ay sonra ise Rabbimiz cc, Peygamberimiz’e sav, “…yüzünü Mescidi harama doğru çevir…” ayeti ile yöneldikleri kıble olan Mescid-i Aksa’dan, Kabe’ye dönmelerini vahyetmiştir. Yaşadığımız bu dönemde de, Rabbimiz cc Muhammed Mehdi as’ı Peygamberimiz sav i tasdik eden nebi olarak vazifelendirdikten sonra, Mehdi as da, Rabbimiz’in cc emriyle, vazifeye başladığı günden itibaren, inananlarla beraber ayette buyrulduğu üzere kıble olarak Kabe’ye yönelmiştir. Bugün ise Rabbimiz cc, “…yüzünü Mescidi harama doğru çevir…” ayeti ile, Mehdi as’a , yöneldikleri kıble olan Kabe’den, Mescid-i Aksa’ya (Allah’ın cc bir hareminden, diğer haremine) dönmelerini vahyetmiştir.
Resuller, hem Rabbimiz’in cc vahyiyle hem de Rabbimiz cc tarafından kendilerine indirilen ayetlerle hareket ederler. Nebiler de hem kendisinden önce gelmiş olan Rasule inen ayetlerle hem de Rabbimiz’in cc vahyiyle hareket ederler. Peygamberimiz sav, yaklaşık onüç buçuk yıl “Mescid-i Aksa’ya dönün” gibi bir ayet olmadığı halde, Rabbimiz’in cc vahyiyle kıble olarak Mescid-i Aksa’ya yönelmiştir. Sonra ise Rabbimiz’in cc ayeti ile kıble olarak Kabeye yönelmiştir. Muhammed Mehdi as da Rabbimiz’in cc kendisini insanlar arasından seçip Peygamberimiz’i sav tasdik eden nebi olarak vazifelendirmesinden sonra, Rabbimiz’in cc, Kur’an-ı Kerim’de geçen ayetleri üzere yaklaşık 7.5 yıl kıble olarak Kabe’ye yöneldikten sonra, akabinde ise Rabbimiz’in cc kendisine vahyetmesi ile Mescid-i Aksa’ya yönelmiştir. Peygamberimiz sav döneminde önce kıble Mescid-i Aksa iken Mescid-i Aksa’da haccetmek müslümanlar üzerine farz, kıble Kabe olunca ise Kabe’de haccetmek müslümanlar üzerine farz olmuştur, bugün ise tekrar kıble Mescidi Aksa olunca Mescidi Aksa’da haccetmek müslümanlar üzerine farzdır. Rabbimiz cc ayeti celilesinde , ” doğu da batı da Allah’ındır . yüzünüzü ne tarafa dönerseniz, Allah’ın yüzü oradadır ” buyuruyor. Kıble Kabe olunca, Allah’ın yüzü orada, Kıble Mescid-i Aksa olunca, Allah’ın yüzü oradadır.
Yine Rabbimiz cc ayeti celilesinde, ” herkesin de yöneldiği bir yön (kıble) vardır. O halde hayır işlerinde yarışın ” buyuruyor. Rabbimiz cc, Peygamberimiz’i sav, önce Mescid-i Aksa’ya sonra Kabeye döndürmekle hem iki kıbleye de yönelme nimetini, Peygamberimiz’e sav ve inananlara bahşetmiş, hem de kıbleden kıbleye çevirmekle, “Peygambere uyanları, toplukları üzerine geriye dönenlerden ayıralım diye yaptık” ayetinin sırrı ile o toplumu imtihan etmiştir. Bugün de Rabbimiz cc Peygamberimiz’i sav tasdik eden nebi olarak vazifelendirdiği Mehdi as’ı önce Kabe’ye sonra da Mescidi Aksa’ya döndürmekle, hem iki kıbleye yönelme nimetini, Mehdi as’a ve inananlara da bahşetmiş, hem de “peygambere uyanları, topukları üzere geriye dönenlerden ayıralım diye yaptık” ayetinin sırrıyla, Peygamberimiz sav döneminde olduğu gibi bu toplumu da bir kıbleden diğerine çevirmekle imtihan etmeyi dilemiştir.
Rabbimiz cc ayeti celilesinde, yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz, şimdi seni hoşnut olduğun kıbleye çeviriyoruz buyurarak; Peygamberimiz’i sav Mescid-i Aksa’dan kabeye (hoşnut olduğu kıbleye) çevirmiştir. Rabbimiz cc bugün de, “yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz, şimdi seni hoşnut olduğun kıbleye çeviriyoruz” ayeti ile; Mehdi as’ı da Kabeden Mescid-i Aksa’ya (hoşnut olduğu kıbleye) çevirmiştir.
Rabbimiz cc adalet sıfatı ile Peygamberimiz i sav ve Onunla sav beraber o toplumu kıbleden kıbleye çevirmekle, hem iki kıbleye yönelme nimeti ile şereflendirmiş hem de imtihan etmişse bugün de Peygamberimiz i sav tasdik eden nebi olan Muhammed Mehdi as’ı ve bu toplumu da aynı şekilde kıbleden kıbleye çevirmekle, hem iki kıbleye yönelme nimeti ile şereflendirmiş hem de aynı ile imtihan etmeyi dilemiştir. Sizden öncekilerin imtihanı ile imtihan olunmadan cennete girebileceğini mi zannettiniz ayetinin sırrıyla Rabbimiz cc Peygamberimiz’i sav kitapla gönderilen peygamberlerin sonuncusu olarak vazifelendirip, o toplumu nasıl imtihan etmişse, bugün de Muhammed Mehdi as’ı, Peygamberimiz i sav tasdik eden nebi olarak vazifelendirip bu toplumu da aynı şekilde imtihan etmeyi dilemiştir. Nebiler, Rasullerin tamamlayıcısıdır. Bir bütünün ikinci yarısı gibi. Rabbimiz cc Rasulleri nasıl imtihan etmişse Nebileri de aynı şekilde imtihan etmiştir.
Rabbimiz cc ayeti celilesinde
Şüphesiz insanlar için kurulan çok mübarek ve âlemlere hidayet kaynağı olan ilk ev, Mekke’dekidir.
Orada, apaçık deliller ve İbrahim’in makamı vardır. Kim oraya girerse emniyette olur. Oraya bir yol bulabilen kimseye, Beyt’i haccetmesi, Allah’ın hakkıdır. Kim de küfre saparsa, şüphesiz Allah, bütün âlemlerden müstağnîdir. buyurmuştur. Rabbimiz cc ayeti celilesinde, Kabe’nin bulunduğu Mekke’ye yol bulabilen kimseye Beyt’i haccetmesi Allah’ın hakkıdır(farzdır) buyurduğu halde, bir başka ayeti celilesinde ise “herkesin de yöneldiği bir yön(kıble) vardır. Öyleyse hayır işlerinde yarışın…” buyurması, yine bir başka ayeti celilesinde ise “doğu da batı da Allah’ındır yüzünüzü ne tarafa dönerseniz Allah’ın yüzü oradadır” buyurması hem her elçinin ayrı bir kıblesi olduğuna hem de elçi hangi kıbleye dönerse Allah’ın yüzünün orada olacağına işarettir. Kıble Kabe olduğunda Allah’ın yüzü orada, kıble Mescid-i Aksa olduğunda ise Allah’ın yüzü oradadır. yani kıble Kabe olduğunda orada haccetmek Allah’ın hakkıdır, kıble Mescidi Aksa olduğunda da orada haccetmek Allah’ın hakkıdır. “herkesin de yöneldiği bir yön(kıble) vardır…” ayeti ile Rabbimiz cc her elçinin yöneldiği bir yönün (kıblenin) olduğuna işaret etmiş, yüzünüzü nereye çevirirseniz Allah’ın cc yüzü oradadır buyurmakla da elçilerini iki kıbleden hangisine yönlendirmişse yüzünün orada olacağını yani Rabbimiz’e cc yönelmiş olacaklarını haber vermiştir.
Rabbimiz cc Peygamberimiz’e sav hem iki kıbleye yönelme şerefini bahşedip, hem de bir kıbleden diğerine (Mescid-i Aksa’dan Kabeye) çevirmekle o toplumu imtihan ettiği gibi bugün de Rabbimiz cc, Peygamberimiz’i sav tasdik eden nebi olan Mehdi as’a aynıyla hem iki kıbleye yönelme şerefini bahşetmiş, hem de bir kıbleden diğerine (Kabe’den Mescid-i Aksa’ya ) çevirmekle bu toplumu da aynı şekilde imtihan etmeyi dilemiştir. Hüküm Allah’ındır CC.
Rabbimiz in cc vahyiyle Muhammed Mehdi as’ın ortaya koyduğu bu delillerin tamamı Muhammed Mehdi as’ın, Peygamberimiz’i sav tasdik eden nebi olduğunun ispatıdır. Şahit olarak Allah cc yeter.
Neden vaz geçelim?
RABBİMİZ CC Adem as’dan günümüze yeryüzünde inananlar için iki kıble var etmiştir.
Bu iki kıblenin asılları Levh-i Mahfuz’da, misalleri ise yeryüzündedir. Şüphesiz bu iki kıblenin ilki Beytullah (Kâbe), ikincisi ise Beyt-i Makdis (Mescid-i Aksâ)dır.
İkisi de Mescid-i Haramdır / ALLAH’IN haremidir (hürmet edilmesi gereken yerlerdir).
İkisinden de vazgeçilmesi söz konusu olamaz..